-
1 delik açmak
дырявить, перфорировать, прорубать, сверлить, делать отверстиеİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > delik açmak
-
2 delik açmak
v. hole, bore, pierce, drill, make a hole in, honeycomb, ream, ream out, run through, slot, vent, dig a hole* * *drill -
3 delik açmak
to make a hole, to drill, to bore -
4 delik
delik açmak ein Loch bohren;anahtar deliği Schlüsselloch n;fare deliği Mauseloch n;-i deliğe tıkmak fam A einlochen;delik deşik völlig durchlöchert; Kleidung zerrissen, schäbig;delik deşik etmek niederschießen; durchlöchern;delik deşik aramak alle Winkel durchstöbern -
5 delik
(-ği)1.дыра́, отве́рстие; брешь; пробо́ина- da delik açmak — просверли́ть отве́рстие
delik eğesi — прорезно́й напи́льник
delik kapamak — а) заткну́ть дыру́; б) удовлетвори́ть потре́бность (в чём-л.)
delik testeresi — у́зкая ножо́вка
delik zımbası или delik zımba или delik demiri — пробо́йник, бородо́к
anahtar deliki — замо́чная сква́жина
2.продыря́вленный, дыря́вый; проби́тый наскво́зь; просверлённыйdelik ayakkabı — худа́я (дыря́вая) обувь
delik — сер дыря́вый карма́н
delik deşik — а) весь продыря́вленный, в ды́рах, как решето́; б) изно́шенный, ве́тхий (об одежде и т. п.)
delik deşik etmek — а) си́льно продыря́вить, проби́ть сплошь ды́рками, изрешети́ть; б) нанести́ мно́жество ран (огнестрельных, ножевых)
-
6 açmak
включа́ть вскры́ть обнажи́ть отвя́зывать открыва́ть отпира́ть развёртывать раскрыва́ть раску́порить распа́хивать распеча́тать расстёгивать* * *1) -i врз. открыва́тьkapıyı açmak — откры́ть дверь
kitabı açmak — раскры́ть кни́гу
sırını açmak — откры́ть свою́ та́йну
şişeyi açmak — откры́ть / отку́порить буты́лку
2) -i обнажа́ть, оголя́ть чтоbaşını açmak — обнажи́ть го́лову
3) -i вскрыва́тьçıbanı açmak — вскрыть нары́в / фуру́нкул
karnını açmak — разре́зать / вскры́ть ему́ живо́т
4) -i развяза́ть, освободи́ться от завя́зкиyakayı açmak — расстегну́ть воротни́к
5) -i очища́ть что от чегоboruyu açmak — прочи́стить трубу́
karla kapanan yolu açmak — очи́стить доро́гу от сне́га
6) -i включи́тьelektriği açmak — включи́ть электри́чество
televizyonu açmak — включи́ть телеви́зор
7) -i расширя́ть что, увели́чивать разме́ры чегоarayı açmak — увели́чить диста́нцию / промежу́ток
meydanı açmak — расши́рить пло́щадь
8) -i де́лать [цвет] светле́еboyayı açmak — разме́шивать кра́ску
9) -i де́лать кого-что [бо́лее] привлека́тельнымbu renk sizi açar — э́тот цвет вам к лицу́
10) -i разверну́ть, раскры́ть чтоgazeteyi açmak — разверну́ть газе́ту
masa örtüsünü açmak — разверну́ть ска́терть
paketi açmak — откры́ть / разверну́ть свёрток / паке́т
yelkenleri açmak — подня́ть паруса́
11) -i развлека́ть, отвлека́ть (от каких-л. неприятных мыслей и т. п.)12) при отсутствии показателя (-i) указывается на действие, в результате которого должно появиться, образоваться то, чего прежде не былоçukur açmak — вы́рыть я́му
delik açmak — [про]сверли́ть отве́рстие
kanal açmak — проры́ть кана́л
okul açmak — откры́ть шко́лу
savaş açmak — развяза́ть / нача́ть войну
tunel açmak — проруби́ть тунне́ль
çiçek açmak — расцвести́, цвести́
hava açmak — проясни́ться, распого́диться
kollarını açmak — раскры́ть объя́тия
telefonu açmak — снять / подня́ть телефо́нную тру́бку
•• -
7 delik
отверстие, дыра, пробоина, брешь, прокол, прорезь- delik açmak
- açık delik
- anahtar deliği
- besleme deliği
- boşaltma deliği
- budak deliği
- cıvata deliği
- çıkış deliği
- dikiz deliği
- doldurma deliği
- elek deliği
- enjeksyon deliği
- giriş deliği
- göz deliği
- gözetleme deliği
- hava deliği
- havalandırma deliği
- kontrol deliği
- kör delik
- kurt deliği
- mazgal deliği
- montaj deliği
- muayene deliği
- perçin deliği
- servis deliği
- sondaj deliği
- su akıtma deliği
- suflör deliği
- taşma deliği
- temizleme deliği
- yağlama deliğiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > delik
-
8 delik
дыра́ (ж) отве́рстие (с) пробо́ина (ж) сква́жина (ж)* * *1. озвонч. -ği1) дыра́, отве́рстиеdelik açmak — сде́лать дыру́, просверли́ть отве́рстие
anahtar deliği — замо́чная сква́жина
fare deliği — мыши́ная нора́
ipne deliği — ушко́ иго́лки
2) разг. тюрьма́, куту́зкаdeliğe girmek — угоди́ть в куту́зку
2. озвонч. -ğideliğe tıkmak — посади́ть за решётку
дыря́выйdelik cep — дыря́вый карма́н
••delik büyük, yama küçük — погов. рад бы в рай, да грехи́ не пуска́ют
-
9 açmak
1. أبهج [أَبْهَجَ]Anlamı: ferahlık etmek2. أجذل [أَجْذَلَ]Anlamı: ferahlık etmek3. أسر [أَسَرَّ]Anlamı: ferahlık etmek4. أشرع [أَشْرَعَ]5. أفرح [أَفْرَحَ]Anlamı: ferahlık etmek6. حفر [حَفَرَ]Anlamı: oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak7. سر [سَرَّ]Anlamı: ferahlık etmek8. فتح [فَتَحَ]9. فجا [فَجَا]10. فرح [فَرَّحَ]Anlamı: ferahlık etmek11. فرق [فَرَّقَ]Anlamı: birbirini ayırmak12. فصل [فَصَلَ]Anlamı: birbirini ayırmak -
10 delik
1. hole, opening, orifice. 2. puncture. 3. bored, pierced, drilled, perforated. 4. punctured. 5. anat. foramen. 6. slang prison, jail, jug, clink, cooler, lockup. - açmak /a/ to make a hole in, bore, pierce, drill, perforate. - büyük, yama küçük. colloq. The problem is bigger than any available solution. - deşik full of holes. - deşik etmek /ı/ to fill with holes, riddle. - deşik olmak to be riddled, be filled with holes. -e girmek slang to be thrown in jail, be locked up. -e tıkmak /ı/ slang to throw (someone) in jail, imprison, jail, jug, lock (someone) up. -
11 делать отверстие
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > делать отверстие
-
12 пробивать
delik açmak, delmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > пробивать
-
13 run through
delik açmak, saplamak, çizgi çekmek* * *1. gözden geçir (v.) 2. gözden geçirme (n.)* * *(to look at, deal with etc, one after another: He ran through their instructions.) bakmak, gözden geçirmek -
14 make a hole in
delik açmak, delmek -
15 make a hole in
delik açmak, delmek -
16 пробивать дыру
delmek, delik açmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > пробивать дыру
-
17 прорубать
delmek, delik açmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > прорубать
-
18 сверлить
delmek, delik açmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сверлить
-
19 τρυπώ
delmek, delik açmak -
20 delmek
1. اجتاب [اِجْتابَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek2. بزل [بَزَلَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek3. ثقب [ثَقَبَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek4. ثقب [ثَقَّبَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek5. جاب [جَابَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek6. خرت [خَرَتَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek7. خرز [خَرَزَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek8. خل [خَلَّ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek9. فخت [فَخَتَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek10. فض [فَضَّ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek11. قض [قَضَّ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek12. نخرب [نَخْرَبَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek13. نقب [نَقَبَ]Anlamı: delik açmak, delik duruma getirmek
См. также в других словарях:
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
delmek — i, er 1) Delik açmak, delik duruma getirmek Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. P. Safa 2) mec. İncitmek, kırmak Birleşik Sözler ciğerdeldi ağaçdelen gökdelen kardelen kargadelen … Çağatay Osmanlı Sözlük
burgulamak — i Burgu ile delmek, delik açmak Etrafı morarmış gözlerinde garip bir azap, burgulayan, soran, bir türlü ölüme teslim olmayan bir azap vardı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
küskü — is. 1) Taşa veya duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir 2) hlk. Taş kaldırmakta kullanılan uzun demir çubuk veya basit, ağaçtan kaldıraç Taşı tekrar yerine koymazsak balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağı yuvarlarız … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka Zarfın ucunu tırnağımla yırttım. A. Gündüz 2) Kanca gibi araçların kıvrık yeri 3) den. Gemi demirinin ucundaki yassı parça 4) Ciltçilikte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zımbalamak — i 1) Bir şeyin üzerinde zımba ile delik açmak Belki o biletleri zımbalayan delikanlı karnesini ona vermiş, bir de çay içirmiştir. S. F. Abasıyanık 2) argo Bıçaklamak, bıçakla vurmak, öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
er — er,erkek, adam I,16, 21, 24, 33, 34, 35, 36. 37, 38, 49, 54, 63, 71, 99, 104, 124, 128, 139, 146, 147, 148 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
NAKB — (C.: Enkâb) Delmek, delik açmak. * Girmek. * Dağ içindeki yol … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçmak — e, ar 1) Hızla koşup bir yere saklanmak Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın. H. R. Gürpınar 2) nsz Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor. R. E. Ünaydın 3) den… … Çağatay Osmanlı Sözlük